İnternet üzerinden yayın yapan platformlar artık RTÜK’ten alacakları lisansla hizmet verecek. Bu platformlar, RTÜK’ün uygun bulmadığı içerikleri de kataloglarından çıkarmak durumunda kalacak.
YouTube şimdilik bu düzenlemeye dahil edilmedi, fakat yakın zamanda YouTube için de benzer bir düzenlemenin getirilmesi sürpriz olmaz. Belki daha önce de yapıldığı gibi YouTube’u kapatmaya kadar gidilebilir.
Bu kısıtlamaların getirilmesinin altında yatan temel neden toplum ahlakıyla ilgilidir. “İnternet üzerinden yayınlanan diziler toplumun ahlakını bozuyor” deniliyor. Daha önce hiç internet üzerinden dizi izlemeyen, o dizilerde nelerin yaşandığından bihaber olanlar da “İnternet dizileri toplum ahlakını bozuyor” diyor.
O dizileri açmayan, izlemeyen birinin ahlakı nasıl bozulacak. İsteyen açar izler, istemeyen izlemez. Bu kadar basit.
Böyle bir düzenlemeye gerçekten ihtiyaç duyuldu mu?
O dizilerle ve o dizileri izleyenlerle ilgili kapsamlı bir araştırma yapıldı mı?
Yoksa toplumun ahlak bekçiliğine soyunan ama aslında ahlaki olarak önce kendilerini sorgulamaları gereken bir kısım medyanın, yazar ve çizerlerin dediklerine mi bakıldı?
Son yıllarda çokça artan çocuklara yönelik cinsel istismar, taciz, tecavüz, kadınlara cinsel ve fiziki saldırıların altında yatan nedenler acaba sadece internet yayınlarıyla mı ilgili? Ya da şöyle soralım: İnternet dizileri ya da YouTube böyle olayların yaşanmasında ne kadar etkili oluyor?
Masum bir bebeğin büyüdüğünde bir canavara ya da bir sapığa dönüşmesinin altında yatan en önemli nedenin eğitimsizlik olduğu kanaatindeyim. TV ya da internet üzerinden yayınlanan bazı diziler ya da filmler, izleyiciyi etkisinde bırakabilir ama eğitimli ve ne yaptığını bilen birine farklı şeyler yaptıracak kadar etkilemez.
Filmlerde ya da dizilerdeki bazı sahneler, bütün toplumun ahlakını bozacak kadar etkili olamaz. Çünkü ahlak dediğimiz şey, yalnızca erotizm kavramı ile sınırlı değil.
Yıllardır yayınlanan ve ne oldukları, ne çevirdikleri belli olmayan izdivaç programları toplumun ahlakını bozamadı. Çok uğraştılar ama bozamadılar.
Yine yıllardır televizyonlarda boy gösteren, internette binlerce videoları olan Adnan Oktar ve türevleri bile toplumun ahlakını bozamadı.
Hemen her gün bir şekilde şahit olduğumuz, özellikle çocuklara ve kadınlara yönelik onca mide bulandırıcı saldırıyı, yalnızca internet ya da tv dizilerine mal edip aradan sıyrılmak çözüm değildir.
Çocuklara, kadınlara, farklı cinsel tercihleri olanlara yönelik ahlak dışı saldırılarda bulunanlara bakın. Ya koca bir eğitimsizlikle karşılaşırsınız ya da zaten körelmiş bir vicdanla.
Asıl mücadele eğitimsizlikle olmalı…
G24 KÖŞE YAZILARI: TACETTİN BORAN